Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | (bir şeyden) şikayet etmek | complain of (something) f. | ||
Foreign businessmen living in Tokyo often complain of the high prices for imported western food. Tokyo'da yaşayan yabancı iş adamları çoğunlukla ithal batı ürünlerinin yüksek fiyatlarından şikâyet etmektedir. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | (bir şeyden) şikayet etmek | quarrel with (something) f. | ||
Don't quarrel with your bread and butter. Hayat standartlarından şikayet etme. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | (bir şeyden) şikayet etmek | sound off (about something) f. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | (bir şeyden) şikayet etmek | beef f. |